27 Eylül 2009 Pazar

Kim zıplıyor Milliyet?


Sabah gazeteyi elime aldım,almam ile şok olmam bir oldu.Ben hayatımda böyle yanlı bir manşet görmedim,resmen çekirge zıplamaya devam ediyor yazıyordu Milliyet gazetesinde.
Gerçi Diyarbakırspor maçı sonrası Daum'a sorulan "Galatasaray'dan az gol atmanızdan dolayı eziklik hissediyormusunuz" sorusundan sonra bu sene de medyanın böyle yanlı olacağı belliydi.
3 tane topu direkten dönen,3 tane %100 gol pozisyonuna giren,2 tane de gol atan bir takıma böyle bir manşet atılıyorsa acaba haftalardır berbat bir futbol oynayan,rakiplerinin hediyesi ve şans faktörü sayesinde 3 puana ulaşan Galatasaray için,Eskişehir maçından sonra ne tür manşetler atılacak merak konusu benim için.
Keşke şu derbi 10. hafta olmasa da bu hafta oynansa kim zıplıyor kim zıplamıyor erkenden görsek.
Ayrıca bu akşam Erman Toroğlu'nun bir sözüne çok güldüm "Galatasaraylı arkadaşlar bana diyor ki,Fenerbahçe maçına puan kaybı ile çıkalım sonra ilk onlara yenilirsek olay başka yere gelir" diyor,Şansal Büyüka durduruyor,yani işi "bakire" mevzusuna getirmiş Galatasaraylılar.Bir bakıma onlar adına sıfır sevindim sıfır çıkmayacakları için.Ama umarım Kalli'nin ilk sezonunda ki gibi namalup çıkarlar Kadıköy'e,o "bozma" olayı yine bize denk gelir,Galatasaraylıların deyişiyle.
Bir önceki başlıkta Galatasaray'ın puan kaybedeciği ima etmiştim,sezon başından beri ilk kez yaptım uğurlu geldi,gerçi puan kaybedeceği belli gibiydi ama olsun.
Şimdi derbiye kadar olan maçlara bakarsak,bu 2 maçta da Galatasaray'ın puan kaybetme olasılığı yüksek gözüküyor.Önce,ligde ilk galibiyetini almış Ankaragücü ile zorlu bir deplasman sonra Galatasaray'a ters gelen hızlı forvetleri olan(her ne kadar beceriksiz olsalar da) Trabzonspor ile oynacaklar.Benim tahminim bu 2 maçta 5 puan bırakırlar.Bize gelirsek,belki de ligin vasatın üzerinde oynayan 3 takımından birisi olan Gençlerbirliği ile oynayacağız,bu maçtan 3 puan çıkartırsak,Gaziantep deplasmanından da 3 puan alırız gibime geliyor.Derbide de bir süpriz olmazsa 11. haftaya 10 puan fark ile girebiliriz.
Umarım tahminlerim doğru çıkar,bende 11. haftanın başında bu yazımdan alıntılar yaparım.

26 Eylül 2009 Cumartesi

ANTALYASPOR 1-2 FENERBAHÇE


Kapakları bir bir takmaya devam ediyoruz.Fenerbahçe seyircisine!!!,yanlı medyaya,rakip takım taraftarlarına...
7 maçta 21 puan,uzun yıllar göremeyiz gibi geliyor,Türk futbol tarihinin rekorunu egale ettik,çok büyük bir olay bana göre.7de 7 yaparken de,4 maçı dışarıda Bursa,Diyarbakır gibi zorlu deplasmanların da dahil olduğu bir fikstürde yaptık.
Fikstürde son haftalarda oynayacağımz maçlar şimdiki periyotta oynadığımız maçlara göre daha kolay olduğu için bu zor dönemde alınan puanların avantajını ileride göreceğiz.Ayrıca ilk yarıda oynayacağımız 5 zorlu deplasman maçı için de puan kaybı kredisi yaratmış olduk.
Maça gelince,bu sezon en çok poziyon yakaladığımız maçtı Antalyaspor maçı.Şansızlık ve beceriksizlikten dolayı maçı ancak 89. dakikada kopartabildik.
Maç öncesi taraftar siteleri aracılığıyla yapılan açıklamalar,rakip yöneticilerin bilet fiyatlarını çok yüksek tutması gibi etkenlerden dolayı gergin bir atmosfer olacağını sanıyordum ama Antalyalılar'da maça fazla ilgi göstermeyince çok gergin bir ortam olmadı.Bizi geren ise direkler ve Guiza'nın kaçırdığı akıl almaz gollerdi.
Neyse ki 89. dakikada yaptığı güzel asist ile kendisini affettirdi.
Maçın yıldızı ise Alex'ti.Normal bir orta saha oyuncusunun bir sezonda yapacağı kadar asist yapıyordu neredeyse bu maç.Her pozisyonun içindeydi gene.Maçı bize getiren adam oldu kaptan.
Dediğim gibi 7de 7 inanılmaz bir olay ve haftaya oynayacağımız Gençlerbiliği maçından alınacak bir 3 puan ile bir sonraki haftayı da kayıpsız geçeriz ve derbiye 9da 9 ile çıkma şansını yakalarız.
Bugün Galatasaray'ı da çok zorlu bir maç bekliyor,bakalım onlar da bizim 7de 7mize ayak uyduracaklar mı? 10. haftada bizi çok zevkli bir maç bekliyor.Şimdiden sabırsızlanmaya başladım...

21 Eylül 2009 Pazartesi

FENERBAHÇE 1-0 İBB

En son dedem görmüştür herhalde 6'da 6 ile lige başlanan bir sezonu.Dile kolay 40 küsür sene sonra yeniden gerçekleşti bu olay.Haftaya rekorumuz olan 7'de 7'yi egale edip bir sonraki hafta da yeni bir rekor kırarız umarım.
Son haftalardaki kötü futbol alışkanlığımız ne yazık ki bu hafta da devam etti.Kötü futbola rağmen kazanma alışkanlığımız olması sevindirici bir olay tabiki.Ama taraftar doğal olarak güzel futbol ile galip gelinmesini istiyor.Gerçi ligde kim güzel futbol oynuyor diye sorulsa cevabı tabi ki kimse olur o yüzden hiç bir takımın güzel oynamadığı ligde 6 haftada 18 puanı cebe koymamız çok çok önemli.Güzel futbolun önümüzdeki haftalarda geleceğini umuyorum.
Maçta Bilica ve Vederson iyilerdi.Vederson'un golünden önceki frikikte tribünde 3 dakika boyunca Vederson kullanmasın,iyi vuramaz,barajda kalır derken,bana çok güzel bir kapak taktı,iyi ki de takmış.Çünkü o gol gelmese çok daha zorlanacaktık,hatta 2. yarı gol bulmak için yüklenecekken,İbrahim Akın'dan bir kontra gol bile yiyebilirdik.
Maçın hakemi 2. yarıda İbb'nin beraberliği sağlaması için elinden geleni yaptı.Hele uzatmalar dahil son 5 dakika ceza sahası civarında verdiği faul karaları rezaletti.Resmen bir duran top ile,karambolden bir gol attırmaya çalıştı İbb'ye,ama amacına ulaşamadı.

Ben bu maçta da taraftarı anlayamadım,tamam bir futbolcu formsuz olabilir,kötü oynayabilir,o futbolcuyu iyi oynasa da sevmiyor olabilirsiniz ama o oyuncuya küfür etme ya da o oyuncuyu yuhalama hakkınız hiçbir zaman olamaz.Hele ki 6'da 6 giden bir takımın oyuncusuna.
Kısaca 6'da 6 yaparak birilerinin kulaklarını çınlattık,kötü oynayarak 3 puanı almamız sevindirici,çünkü şampiyonluk böyle maçlarda geliyor bana göre.

19 Eylül 2009 Cumartesi

Şaka gibi


Beşiktaş geçen sene nasıl şans ile şampiyon olduğunu kanıtlamaya devam ederken,Beşiktaş yöneticileri de alışık olduğumuz trajikomik açıklamalarına devam ediyor.
Akşam bir televizyon programına bağlanan Beşiktaş Asbaşkanı Levent Erdoğan ilginç açıklamalarda bulundu;
_"Beşiktaşı Mustafa Denizli şampiyon yapmadı,taraftarların duaları ile şampiyon olduk."
_"Mustafa Denizli istifa ederse aldığı paraları geri vermeli."
_"Yıldırım Demirören istifa etmeli."
_"Ocak ayında Demirören'in listesinde olursam kendime ayıp etmiş olurum."
Yanlış okumadınız bunları söyleyen 106 yıllık bir kulübün asbaşkanı.Düşünün Ali Koç televizyonlara çıkıp aynı sözleri Christoph Daum ve Aziz Yıldırım için söyleyecek.
Beşiktaş'ın Fenerbahçe ayarında büyük bir kulüp olmadığını Beşiktaşlılar hariç herkes biliyor.Ama bu açıklamalar Beşiktaşın değerini daha da düşürüyor.Gerçi bize düşen de eğlenmek oluyor.
Bu arada Levent Erdoğan'ın çok fazla üzülmesine gerek yok,haftaya nasıl olsa Ankaraspor ile oynayacaklar.Yani sahaya bile çıkmadan 3 gollü bir 3 puana sahip olacaklar.Tabi sahaya çıkmayacakları o haftayı da golsüz kapatırlar mı,orasını bilemem :)

17 Eylül 2009 Perşembe

Asıl size YUH !



Son senelerde alışkanlık haline gelmişti futbolcu yuhalamak.Ama bu sezon bu kadar iyi giderken,biraz kötü oynayınca gene bu kendini bilmezlerin yaptığı yuhalamalar yok artık dedirtti.

Maç 0-0 gidiyor senin takıma destek olman gerekirken Kazım ve Guiza'yı yuhalıyorsun.Açıkçası bu kişilerin amacını anlayamadım ben.Maçtan sonra Twente futbolcularını alkışlayacağınıza 90 dakikada kendi takımınıza destek neden olmadınız.

Umarım oyuncu yuhalayınca maç kazanılmadığını bir kez daha anlamıştır bu kendini bilmezler!

FENERBAHÇE 1-2 FC TWENTE


Çok kötü oldu bu malubiyet.Ancak bir bakımdan da uyarı gibi gelecektir umarım takıma.3 haftadır oynadığımız kötü futbolun sonunda bir malubiyet geleceği belliydi,bu güneymiş.
Maçın ilk 10 dakikasına çok hızlı girdik,aynı Manisaspor maçı gibi.Ancak yine gol gelmeyince bu 10 dakikada,oyun bir bakıma kilitlendi.
2. yarı Mehmet'in o güzel golüne yazık oldu.Yediğimiz 2 saçma golle 3 puanı Kadıköyde bıraktık.
Özelikle Kazım,Guiza ve Andre Santos felaket bir maç çıkardılar.
Sonuçta ligde ve avrupada oynayacağımız bütün maçları kazanacak değiliz umarım bu bize bir erken uyarı olur.

13 Eylül 2009 Pazar

BURSASPOR 0-1 FENERBAHÇE


Bu galibiyetimizde bence futbol,güzel oyun önemli değildi.Önemli olan hakeme karşı aldığımız galibiyet ile,bundan sonra maçımızı yönetecek hakemlere verdiğimiz mesajdı "bizim için önemli değil sizi de rakibi de alt ederiz"
Maçta gelirsek oyuncularda,özellikle milli takımlarda oynayan oyuncularda yorgunluk göze çarpıyordı,o yüzden maçtan önce herhalde oyunculara sorsalar 1-0 olsun bizim olsun derlerdi keza öyle de oldu.
Hakemin oyuncularımızı kışkırtan faul kararları,Bursalı oyuncuların tekmeleri,galibiyetimizi engelleyemedi.
Benim için maçın hayal kırıklığı Kazım ve Guiza'nın son derece bencil oyunlarıydı.En az 4 poziyonda bu bencilliklerinden dolayı maçı koparacak noktaya gelemedik.Maçın son dakikasında Sercan pozisyonu değerlendirse,ne yapacaklardı merak ediyorum.
İlk kez ilk 11'de resmi bir maça çıkan Mehmet Topuz'un gösterdiği performans ise çok sevindiriciydi.
5te5 ile gidiyor olmamız ve bu 5 maçın 3ünü deplasmanda kazanmış olmamız ve bu 3 maçın 2sininde belki de Türkiye'nin en zor deplasmanları Bursa ve Diyarbakır deplasmanları olması bizim için çok sevindirici.
Sezon başında yapmış olduğum tahmin de 5. haftada ortaya çıktı gibi.Boğazın karşı tarafındaki rakibimiz ile birlikte diğer takımlara 5. haftada fazalasıyla puan farkı attık.Sabırsızlıkla 10. haftayı bekliyorum.

9 Eylül 2009 Çarşamba

Değişim Şart


Günümüz futbolunda "gaz"ın bir yere kadar yeterli olduğunu herkes anlamıştır artık ve bence Fatih Terimin'de görevi devretme zamanı çoktan gelmiştir.
Türk hocalardan,milli takımı çalıştıracak kapasitede birisi olduğunu düşünmüyorum.Milli takıma,Zico gibi,insan ilişkileri üst düzey,güzler yüzlü adam gibi adam bir hoca gerekiyor.
Zico'nun da Cska gibi berbat bir takımda zor günler geçirirken,hazır elimizde de fırsat varken bence bu fırsatı değerlendirmemiz gerekir.

BOSNA HERSEK 1-1 TÜRKİYE

Büyük ihtimalle üst üste ikinci kere Dünya Kupasına katılamayacağız.Oysa Euro 2008'de ve World Cup 2002'de büyük turnuvalara ne kadar renk getirdiğimizi göstermiştik.Önce Fatih Terim yüzünden Almanya 2006 gibi büyük bir fırsatı kaçırdık şimdi de Güney Afrika 2010'u kaçırdık sayılır.Umarım,futbol+Fatih Terim şansı yanımızda olur da Bosna son 2 maçta takılır play off'u biz oynarız.
Maça gelirsek,öncelikle Kadir Has'tan sonra yine berbat bir zeminde top oynadık.Buna rağmen maçın başında Tuncay-Gökhan-Emre organizaysonu ile mükemmel bir gol bulduk.Golün geleceği 1 dakika öncesinde Emre'nin şutundan belliydi zaten.
Daha sonra nedense yarı sahayı geçemeye başladık.Hakemin de katkısı sayesinde yediğimiz gol ile soyunma odasına berabere gitmek zorunda kaldık.
2. yarıda ise felaket değişiklikler ile başladık.Öncelikle İsmail Köybaşı değişikliği,hani Hakan Balta'nın yerine sol beke alınsa bir şey diyemeyiz,gol atmamız lazım ve hücümcu bir bek ama İsmail'den sol kanat yaratmaya çalışılınca 45 dakika boyunca ayağına bir kez top bile değmeden maçı tamamladı.Ceyhun'un oyunda kalıp,Hamit'in kenera alınması 2. skandaldı,bu değişiklikler ile Tuncay'da ön liberoya geçmek zorunda kalınca 3. skandal da ortaya çıkmış oldu.Zaten kopuk oynayan takımın yapısı iyice dağıldı.
Ayrıca herkesin öve,öve bitiremediği 50 milyon euro değerinde,Messi ile kıyaslanan Arda'yı İspanya maçlarından sonra bir zor maçta daha izledik ve nasıl bir oyuncu olduğunu gördük.Demekki Bosna'nın 7 gol attığı, Estonya karşısında2 çalım atınca Messi ile kıyaslanmamak lazımmış.
Bu arada şu maçta Gökhan Gönüle laf edenler bence futbolun f'sindan anlamıyorlar.Aynı mevkinin sol tarafında oynayan Hakan Balta'yı 1 kere orta sahayı geçerken gördünüz mü? 1 tane orta açtı mı? hadi hücümu geçtim savunmada ne yaptı 1 kere kademeye giremedi,sadece ayağına gelen topları yanındaki arkadaşlarına verdi,bırakında bütün poziyonların içinde olan,bütün maç boyunca bir ileri bir geri gidip canı çıkan Gökhan'ın 2 tane yanlış orta yapma hakkı olsun.
Çıkmadık candan ümit kesilmez ama yine bir Dünya Kupası başka baharlara kaldı gibi,artık 2010 yazında vuvuzelalı Afrika'yı falan desteklarız.

5 Eylül 2009 Cumartesi

ARJANTİN 1-3 BREZİLYA


Ezeli rakipler karşı karşıya geldiler.Arjantin,Brezilya'ya göre kritik durumdaydı ama Brezilya'nın usta ayakları,Maradona'nın öğrencileri affetmedi.
Andre Santos'un Arjantin'e karşı ilk 11de oynaması beni fazlasıyla gururlandırdı.Ayrıca Brezilya'nın ilk 11de Turkcell Super Lig'den 2 oyuncu oynaması da ligimz adına çok büyük bir şey.2. yarı Tabata'da oyuna girer dedim ama olmadı:)
Santos maç boyunca çok sağlam,garanti oynadı.Sıfır hata ile maçı tamamladı diyebiliriz.Umarım Afrika'da da Fenerbahçe'li Andre Santos'u izleyebiliriz.

TÜRKİYE 4-2 ESTONYA


Maça çok gergin başladık.Belki Bosna'nın,Ermenistan'ı yenmesinin de etkisi vardı.Bir de üstüne Arda'nın saçmalaması üzerine yenen gol,bizi iyice gerdi.
Golden sonra takım silkelendi,özellikle tempo mükemmeldi.Emre başta olmak üzere,Tuncay ve Arda maça ağırlığını koymaya başladılar.Zaten ilk golde bu 3lünün organizasyonu ile geldi.Daha sonra Sercan'ın attığı gol devreyi 2-1 önde kapamamızı sağladı.İlk yarıdan başka bir not ise Gökhan Zan'ın alışık olduğumuz sakatlıklarından birini yaşamasıydı.Yerine giren Önder ise ilk resmi milli maçı olmasına rağmen maçı hatasız tamamladı.
2. yarıya şanssız bir gol ile başladık ama maçın lehimize döneceği temponuzdan belliydi.İlk önce sahneye Arda daha sonra Tuncay çıkarak 4-2lik galibiyeti getirdiler.
Emre'ye sallayanlar umarım Emre'nin,Türkiye'nin şuan en formda ve oyunu iki yönlü en iyi oynayan oyuncusu olduğunu kafalarına kazımışlardır.
Şimdi önümüzde en krıtik maç var,Semih'in de cezasının bitmesi ile daha da güçlü bir takım olacağız ,eğer bu tempoyu Bosnada da ortaya koyarsak oradan 3 puanla dönmememiz için hiç bir neden yok.